Ah bu ben kendimi nerelere atsam...

Sabir dedigin kavramin sonuna geldigi noktada tersimin asabiyetinden kimi nasil korusam!

Ah bu ben kendimi nerelerde bulsam..

Bilemedim...

Sen de yaz sen de oku!

Okudukça yazasım, yazdıkça okuyasım geliyor.. Bu kitaplarım yeni, hangisinden başlasam bilemiyor, bir onu alıp bir buna bakıyor, baktıkça heyecanlanıyorum..

Sözümü tuttum, her pazar olduğu gibi bu pazar da kitapların arasında kayboldum. Şimdi ise niyetim Kadıköyde Sahafları gezmek.

Kitapların arasında kaybolmak.
Özellikle şiir kitaplarında...

 

Sahi, iyi gelir , tavsiye edilir.

Çok ziyaret

Bu blog nasıl oluyor da, diğer blogdan daha çok ziyaret alıyor, bilinmez...
Neyse..
Bu pazar koşu var, kombinler hazır, Runİstanbul diyor Bostancıdan akşam koşuyoruz.
Hava nasıl olur bilinmez, benim havam yarı kapalı az yağmurlu olur.
Pazar günü, Eylül ayında ise, aslında,  o gün sinema günü olur, kitabevi gezmesi olur.
Konsere tiyatroya gidilir, iyi gelir.
Sakin geçer..
Ama bu sefer senede 1 olduğu için Eylülün son Pazarı, Koşu ile geçer.
Sonuç ne olur bilinmez gerçi :)
Belki yarıda pes edilir, yürüyüşe geçilir :)

İyi haftalar bu arada,
Hava serinse Eylül ayı çok sevilir, benim için bu böyledir :)

Spora basliyoruz!!

Öncelikle belirtmek isterim ki, bunlarin hepsini alasim var. Sonra da, dogru spora!!

Sonbahar benim icin spor + serin hava + özgürlük demek, sevmiyorum yaz sicaginda sahilde yürümeyi...

Yaz demek cimlere uzanip güneslenmek, kendini simartmak demek, oysa sonbahar öyle mi, sonbahar motive eder, agaclar yapraklarini döker, yenileniyoruz der, sen de yenilenmek istersin :)

En azindan benim icin öyle, bu Eylül her firsatta sahile!! :)

Bir avuc yesil ve Eylul perisi

Yeni baslangiclar iyi gelir, bir avuc yesil ve Eylül perisi özgürlügün ve huzurun simgesidir...
Yeniden, yeni bir yerden baslamam gerektigi hissini veren Eylül e, hosgelen Sonbahara selam olsun....

Bir avuc yesilin yeniden dogusu kutlu olsun...

:)

Yesili seven Eylül perisinden sevgilerle....